|
Gönderen | Mesaj |
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
11:45:46
|
|
|
Emperyal Oteli
.ben hiç böylesini görmemistim vurdun kanima girdin itirazim var simsicak bir merhaba diyecektim basimi usulca dizine koyacaktim dört gün dört gece susacaktim yagmur sönecekti yanacakti sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracakti kalbim kendiliginden duracakti ben hiç böylesini görmemistim vurdun kanima girdin itirazim var emperyal otelinde bu sonbahar bu camlarin nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuslugumuz bir nokta bir hat kalmisligimiz bu rezil bu çarsamba günü intihar etmis kötümser yapraklar öksürüklü aksirikli bu takvim ben hiç böylesini görmemistim vurdun kanima girdin itirazim var sesleri liman sislerinde bogulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtir saat bes buçuktur sen kollarimin arasindasin onlar gibi degilsin sen baskasin bu senin gözlerin gibisi yoktur adamin rüyasina rüyasina sokulur aklinin içinde siyah bir vapur kivranir insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktin sehri karanlikta görecektin karanlikta yagmuru görecektin saçlarin islanacak islanacakti kis geceleri gibi uzun uzun tek damla gözyasi dökmeksizin maria dolores aglayacakti istanbul`u yagmur tutacakti bütün bir gün is arayacaktim sana bir türkü getirecektim kulaklarimiz çinlayacakti emperyal oteli`nin resmini çektim aksam saçaklarindan damliyordu kapisinda durmani söylemistim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi`nde insanlar geziyordu tepebasi`ndaki küçük yahudiler asmalimesçit`teki rum kemanci böyle rüzgarsiz kalmisligimiz bu bizim çektigimiz sanci el ele tutusmus geziyordu gazeteler cinayeti yaziyordu haliç`e bir avuç kan dökülmüstü emperyal oteli`nde üç gece kaldik fazlasina paramiz yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldik karanlik bir türlü bitmiyordu sirkeci gari`nda sabahladik bilen bilmeyen bizi ayipladi halbuki kimlere kimlere basvurmadik hiçbiri yüzümüze bakmiyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemistim vurdun .... kanima girdin ..... kabulümsün. .Attila Ilhan
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
12:05:42
|
|
|
*Gitmekmi daha zor yoksa kalmakmi?*
* *
*Ne dersiniz hangisi daha zor acaba arkanizda birilerini birakip yeni ufuklara acilmak mi hic ardina bile bakmadan, yoksa el sallamak mi gidenlerin ardindan? *
* *
*Hadi diyebilmek hadi, kolay mi acaba sevdige, cana hadi diyebilmek git bu yol senin yolun bu yol isigin bu yol aydinligin yolu hadi git ardina bakmadan git diyebilmek, kolay mi acaba seven bir kalp icin? *
* *
*Ve gitmek... Kolaymi acaba bir parcani birakip gitmek... usul usul ve sessizce suzulen goz yasina emanet etmek tum sevdiklerini ve ardina bile donemeden gitmek... Burda bir orda binler var demek ve gitmek... *
* *
*Yada ana olmak yavrusundan koparilmak, ciger paresinden , herseyinden koparilmak... dunyasi elinden alinmak kolay mi ya yavru olmak sahipsiz kalmak, kimsesiz bu ac dunyanin icine atilmak, sevgisiz, anasiz, herseysiz kalmak kolaymi... *
* *
*Baba olmak ailesinden koparilan yada...*
*Yada her sese kosmak baba baba diye ama garip kalmak, horlanmak, boynu bukulmek, yillar yili beklemek kolay mi acaba...*
* *
*Adem olmak Havva`siz kalmak... Zuleyha gibi Yusuf`a yanmak... Gidilen yerde Yunus tarafindan yutulmak... Ibrahim olup Ismail`ini kurban etmek... Amine gibi canini cananini Muhammed`ini verebilmek... Mus`ab olup O`nun ugruna canini verebilmek... *
* *
*Kolaymi gecmek kendinden, sevdiginden, yarinden yareninden kolay mi herseyden gecebilmek...*
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
12:37:10
|
|
|
BANA BU DANSI LÜTFEDER MİSİN?
Dünyama gelip de hemencecik gidişinin üzerinden aylar geçti. Sen belki çoktan unuttun beni ama ben seni hep sevdim, Hem de ilk günkü gibi. Geceler boyu, yalnızlıkla dans ettim. Tıpkı seninle olduğu gibi. Ama artık yalnızlıkla dans bitti. Geceleri paylaştığım biri var, aynı senin gibi. Sanki sen geri gelmişsin hayatıma. Oysa hayatıma gelen, bırakıp da giden değil. Ben her ne kadar ikisine de "sen" desem de... Bu seni çok sevdim ben. Simdi seninle dans etmek istiyorum. Öteki seni istemiyorum. Hani bırakıp da giden seni... Görüyorum ki, zorluklara, sorunlara, acılara rağmen dans etmeyi oğrenmişsin. Bana bu dansı lütfeder misin?
Hakan Akbay - Bay Romantic
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
12:41:13
|
|
|
AYRILIĞIN İLANI
Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, Ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim ben de. Senin kadar endişeli...
Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana Ama inandıramadım seni. Sen, sorgularken beni kafanda Ben, gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, Oysa sen hep susmanın koynunda.
Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku, Teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış ak kaşık değildim Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza. O dünya ki bazen minicik bir odada Bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi... Zaten varsın diye her şey güzeldi ama Sen buna inanmadın. Ah bu sorular...
Yaşamak varken sevdayı delice, Niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben, aşk dedikçe sen, dur dedin. Ben, seninleyim dedikçe Sen, hayır dedin. Zaten az konuşan sen Olumsuz ne kadar sözcük varsa Bulup çıkardın ortaya. Bense hiç bir şey diyemedim.
Ne kadar zarar vermişim sana meğer. Nasıl değiştirmişim seni. Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte. Demek ki; gitmelerin zamanı şimdi.
Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında, ne sevda sözlerimiz. Rahat değilim diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan.
Biliyor musun bir tanem! Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma ki, bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki, benden sakladığın gülüşleri yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Her zaman yokluğunu taşırım.
Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim. Ne yazık ki, tozduman edemedim kuşkularını. Ne yazık ki, kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça; bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.
Mehmet Coşkundeniz
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:10:23
|
|
|
Dost dosta Selam vermez olmuş Eyvah Yaren yarenle Kelam etmez olmuş Eyvah Tok açın halini anlamaz olmuş Eyvah Cehennem çoktan dolmuş Eyvah Eyvah Eyvah
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:11:38
|
|
|
Dost dediğin yaren ile yoldaştır Belki arkadaştır belki kardeştir Belki ana baba belki de eştir Dostluk öyle kolay kurulmuyor ki
Dostluk yaren ile gönül bağıdır Dostluk duyguların olgun çağıdır Dostluk bir yemeğin belki yağıdır Dostluk öyle kolay kurulmuyor ki
Dostluk para ile alıp satılmaz Elinin tersiyle hemen itilmez Dostluk bozulursa rahat yatılmaz Dostluk öyle kolay kurulmuyor
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:12:20
|
|
|
Güneşten vazgeçtim Seni unutmak için, Karanlıklar artık dost, artık yaren. Tabağımda tadamadığım sevgim masamda, Menümdeki yaşam artık param parça...!
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:14:10
|
|
|
Yüreğimde, seninle yaşadıklarımın ÖZLEMİ, yaşayamadıklarımın HAYALİ var.
Özlem, yağmurları yağsa da hasret, rüzgarları esse de içimde sana kavuşma anının telaşı var.
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:15:53
|
|
|
Vatan namustur, Vatan şereftir, Vatan korunacak tek hedeftir.
Vatan sevdadır, Vatan aşktır, Vatan için fedakarlık bir başkadır.
Vatan candır, Vatan kandır, Vatana sahip çıkmak imandandır.
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:18:47
|
|
|
Vatan vatan vatan Kalbimdir küt küt atan Herkese nasip eyle Cennet bir vatan böyle
Vatan vatan vatan Gönlümdür küt küt atan Bir vatanın var ise Şükret askere polise
Vatan vatan vatan Varlığın içimi kaynatan Uzaklarda olsamda Kalbimdir senin için atan
Vatan vatan vatan Çok emek verdi atan Aç susuz gezdi ama savaş kazandı Minnet duyman gereken toprak altında yatan
Vatan vatan vatan Bir sürü insan var seni anlatan Şimdiye dek yazmadıysan vatan için tek cümle Bence bu senin hatan
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:21:39
|
|
|
Biliyorum saadet Bana dünyada gelmez, Ölümü bekliyorum.
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:22:46
|
|
|
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:24:17
|
|
|
Hiç istemem yine gelir, Çatar gurbet akşamları Yüreğime hançer olur, Batar gurbet akşamları.
Öldürecek beni dertler, Bende geçti bini dertler, Dertlerime yeni dertler Katar gurbet akşamları.
Bilmiyorum dertten gamdan, Zevk mi alır intikamdan? Kanlım gibi şu yakamdan, Tutar gurbet akşamları
Şimdi akşam bak şu anda, Zindandayım ben zindanda, Zindan ne ki zindandan da Beter gurbet akşamları
|
|
|
23 Haziran 2007 Cumartesi
13:27:17
|
|
|
Parmak kaleme hasret Kalem kağıda hasret Kağıt kelama hasret Kelam ilhama hasret
Aşık sazına hasret Sazı sözüne hasret Yarın umuda hasret Umut düşüne hasret
Bahar bülbüle hasret Bülbül gülüne hasret
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
24 Haziran 2007 Pazar
20:33:24
|
|
|
Bir de Bakmisim ki Ölmüsüm
.Bir de bakmisim ki ölmüsüm Dünya sönmüs basucumda Bir türlü gözümden gitmez
Ne gurbetlere düsmüsüm Isterdim ki avuçlarimda... Kimse halim sual etmez
Sorma nelerden olmusum Nelere etmisim veda Böceklere gücüm yetmez .Cahit Sitki Taranci
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
24 Haziran 2007 Pazar
20:34:20
|
|
|
…Sis…
.karanliga dokununca avuca sizan hirsiz bugudan söz ediyordum : gölgeniz kaçmisti sizin kisikti nefesiniz sesiniz dagda!
böyle ezber ediliyor sevmek ruhsatlaniyor böylece dengeli bilgelik yoktan var ederek yitirilmisi yolculukta kesfederek bireyligimizi
…bakmak lazim görmek için... kamasmistik oysa afili benligimizden yol ortasi ayni uzaklikta iki yöne ve “herkes yalnizdi siste yürürken”*…
bu yüzden fark etmedi kimse kimseyi tanimadi duman yeseren kendiligimizi!
ah bir de omuz silkseydik ne iyi olurdu! sisi anlatsaydik soyguncu karanliga hiç yasamamis gibi daha önceleri hiç yasanmamis gibi…
üstelik kimse yokken!
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
24 Haziran 2007 Pazar
20:47:08
|
|
|
Hayaller kırılgandı Bölündükçe çoğaldı Çoğaldık zamanla Zamanda karıştık Karıştırdık bir çok şeyi Bulandı hisler siyaha Kalbimiz karardı Gidişlerden sonra... Kabullenmek içindi Kurduğum tüm cümleler İçim dışımda Dışım sensiz ... Herşey eskisinden Daha bir sessiz
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
24 Haziran 2007 Pazar
20:56:37
|
|
|
sağol emrecim hoşgeldin
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
1 Temmuz 2007 Pazar
12:47:36
|
|
|
Gecen gece gelmistin ya, Hani ben dayanamayip da tutkuya, Cagirinca. Hani,sinirlenip de cikip gitmistin ya sonra, Ve mesaj atmistin bana "Iyi ki senden ayrilmisim".
Iyi ki ayrilmissin benden, Iyi ki canim acimis, Iyi ki yuregimi delmis nice sozlerin.
Iyi ki seni tanimisim, Iyi ki asIk olmus, Tutku tutku olmusum. Yoksa baska nasil acirdi ki yuregim?
Iyi ki ayrilmissin benden, Iyi ki karmakarisIk etmissin ve aylar boyu sorgulamisim yasami, Paramparcaligima tanik olmusum, Kuculmuslugume. Derleyip toplarken kendimi, Temizlemeyi ogrendim eski acilari, Korkuyu nasil yenecegimi, Insanligimdan utanmamayi.
Her insanin icinde bir cocuk vardir ya, Icimdeki cocugun neden korkak oldugunu anladim gecen gece. Ben onu anlayinca,cozuluverdi,biliyor musun, Saklandigi yerden cikip, Guluverdi,gozleri isil isil,masmavi. Iyi ki ayrilmissin benden, Yoksa ben belki hic gulduremezdim o cocugu.
Nasil aci cektim,aylarca,kocaman kocaman, Hic bilemezsin yuregimdeki elleri, Nasil bir olup da sIkarlardi, Sonra da dipsiz kuyulara atarlardi.
O kuyulardan nasil cikilir, Onu ogrendim ben.
Neden sahiplenmeye calisiriz hep, Nasil da yogaltiriz, Benim olsun,yalnizca benim derken. Neyi sahiplendigimizi saniriz, Bedenlerimizin bile gercek sahibi degilken. Iste bunlari ogrendim ben.
Evrensel enerjinin ne kolay alindigini, Sevginin karsit anlamlisinin nefret olmadigini ogrendim. Biliyor musun, nefret degil, Korkuymus sevginin karsiti.
Iyi ki ayrilmissin benden, Kutsamissin beni. Birbirimizi yogaltirken, Debelenirken gundelik ayrintilar icinde, Ben bunlari ogrenemezdim ki!
Bir dolu yazilar yazmisim, Bir dolu siirler, Kimi cok siglikta, Kimiyse ayyukta. Biliyor musun,toparliyorum onlari, Hatta,yardimini bile istemek gecmedi degil aklimdan. Yani,paylasabilirim bile bir baskalariyla, Utandirmiyorlar beni,endiselendirmiyorlar da. Biliyor musun,utanmayinca yaptiklarindan, Hani,bir baskasi begenmez diye, Cesur oluyor insan. Uretken oluyor. Yazabiliyor,cizebiliyor doyasiya.
Iyi ki ayrilmissin benden, Tesekkur ederim.
Tutkunun ne oldugunu yasadim. Ucsuz bucaksiz dehlizlere girdim seninle ve sensiz, Sorguladim, Evrenin gucunu algiladim sonra. Isigi gordum. Iyi ki ayrilmissin benden, Yoksa ben baska nasil bu kadar buyuyebilirdim?
Gulgun Karaoglu
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
9 Eylül 2007 Pazar
16:05:12
|
|
|
SEN NERDESİN?
Caddeden sokaklara dogru sesler elendi, Pencereler kapandi,kapilar surmelendi. Bir komur dumaniyle tutsulendi aksamlar, Gurbete dusmuslerin basina coktu damlar... Son yolcunun gomuldu yolda son adimlari, Bekci sert bir vurusla kirdi kaldirimlari. Mezarda olu gibi yalniz kaldim odamda: Yanan alnim duvarda,sonen gozlerim camda, Yuvami cicekledim,sen bir meleksin diye, Yollarini bekledim goruneceksin diye. Senin icin kandiller tutustu kendisinden, Resmine surme cektim kandillerin isinden. Saksida incilendi yapraklar senin icin, Soylendi gelmez diye uzaklar senin icin... Saatler saatleri vurdu celik sesiyle, Saatler son gecenin gecti cenazesiyle, Nihayet ben aglarken topragin yuzu guldu, Sokaklardan caddeye dogru sesler dokuldu...
Faruk Nafiz Camlibel
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|