Gönderen | Mesaj |
|
3 Haziran 2008 Salı
01:40:51
|
|
|
Üsküdar` da Yüreğim Hüzünde Acı, mutlu sevdalara konu olmuş Destansı aşkların sesi Kız Kulesi nde okunmuş
Yürekleri yakıcı hicrana kani olmuş Nağmelerin tatlı yeli okunmuş
Saadet nişanında gülistanlara tanık olmuş Nazendelerin tatlı seli okunmuş
Tarihin soylu adresi olarak Duyguların nefesi olmuş: Üsküdar Sevdamın kendisi ile Yüreğim Üsküdar da hüzünle okunmuş
Üsküdar`ın tarihini kafamın bezine dokurum Diğer yandan talip kalbimle sevdamın resmini okurum Bin andan takip gölge ile Maviliğin çercevesinde sen ve ben olurum Üsküdar`da yüreğim hüzünde boğularak Düşlerin kanatlarında Üsküdar la süzülmüştüm Sokakların karanlığında gölgeyle sürülmüştüm
|
|
|
3 Haziran 2008 Salı
01:45:33
|
|
|
üzerine alınma emi okuduğun satırları saramadığım yaraların merhemi sanma kendini solmuş çiçeklerim bahçevanım sen değilsin toz kaçmış gözüne denizlerin, bulanıklığı ondan,, bil ağlamaz ne deryalar, ne denizler kaybolmuş şehirlere...
yormaz gelmeler-gitmeler-yitirmeler azgın dalgaları koparırlar fırtınalarında boğar-öldürür-gömer-ağlatırlar ama duruluruz her fırtının ardındaki sabahta...
gidişim kaçışımdan dönüşüm özlemimden değil... boğazımda düğümlenen isim senin adın değil yanıp tutuştuğum içimde yanan kor olduğu doğru gelmesin hiç aklına, kibritimi çakanın yüreğin olduğu...
oku oku, bi daha oku!! bul izlerini silinmiş anılarımda seni bu denli içimde büyüten bendim ne var ki sildim şimdi acımaz canım, yanıklarım, yalnızlıklarımla.
__________________
Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben. Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak....
|
|
|
3 Haziran 2008 Salı
09:51:43
|
|
|
Sadece Bir Acizliktir Şiir
Şiir güzelse, Sana anlatabilir mi? Sevgimi, duygularımı, İşe yarar mı? Gönül hüsranını anlatmaya.
Dile getirebilir mi kalbimi? Haykırabilir mi fermanımı?
İfade edebilir mi bedbahtlığımı, Sana zulmümü, hakaretimi anlatabilir mi?
Umudum yok.
Ama umutsuz yaşanmaz ki, Umut yaşamla beraberdir, kopamaz, Umut bitince yaşamda biter.
Belki anlatır, belki çözer her şeyi, Belki uçurur yürekleri gökyüzüne, Belki kanatlandırır minikleri, bulutlara.
Belki de bir hiçtir, Neyi anlatabilir ki, Sonsuzluğu, kaderi, neyi? Neyi anlatabilir?
Hiçbir şeyi?
Sadece bir acizliktir şiir, İnsanın acizliğini anlatabilir…
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
02:23:12
|
|
|
Sevgili Abdullah hocam, sevgili Menekşe, sevgili Mustafa kardeşim, sevgili Yiğit, Yemliha kardeşim, her birinizinde paylaşımlarını bende keyifle okuyorum, her biri özel, her biri güzel, her biri ince bir beğeni süzgecinden geçmiş, seçilmiş, böyle oluncada güzellikler güzellikleri tetikliyor elbet, grubumuz ayrı bir anlam kazanıyor, herbirinizin eline kalemine yüreğine sağlık diyorum....
Sevgilerimle...
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
03:45:08
|
|
|
seninde eline ve yüreğine sağlık yasmin sen hepimizden önde gidiyon paylaşımlarında güzel biz ara sıra yazsakda sen hiç aksatmıyon esas takdir edilecek kişi burda sensin
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
03:59:13
|
|
|
Nezaketiniz için teşekkür ederim sevgili Yemliha,
bak utandırdın beni şincik 
isteğim önde gitmek değildir elbet,
isterim ki hep beraber yanyana gidelim..
sadece aksatmama konusunda biraz daha gayret ediyorum diyebiliriz kanımca..
Sevgilerimi yolluyorum..
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
04:09:36
|
|
|
rica ederim yasmin elbet yarış yapmıyoruz fakat gerçekten sen herkesten fazla paylaşım yapıyorsun ve taktiri hak ediyorsun sevgilerimle tekrar ellerine sağlık
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
13:59:01
|
|
|
çok tşk ederim sizlere
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
18:49:18
|
|
|
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
18:51:34
|
|
|
haklısın hiçte hoşça kalmıyoruz
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
19:03:25
|
|
|
dogru söylenen bir söz gönül dostu mustafa
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
19:17:40
|
|
|
Haydi toplan akşam oldu vakit doldu toplan gidiyoruz ey kalbim kırkikindi yağmurlarına kalamam kaldıramam bunca ağrıyı, ihaneti biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı çekip gidiyorum buralardan içimdeki cesetleri çiğneyerek kalbimdeki mahşere
bak akşam vakit tamam duruldu işte bulanık denizler dürüp ömrümün defterini toplan gidiyoruz ey kalbim
yorgunum bir sonbahar ezgisi gibi bekleyemem son yaprakta sevgisi iğdiş edilmiş tarihlere koma beni ey kalbim bak güz yağmurları iniyor acılar ve ihanetler üstüne çırılçıplak ve sevgisiz kalmış bir şiirim kimsesiz bir kış ortasında ne gülen gözleri ısıtıyor artık çocukların ne de sevdalı bakışları yeniyetme aşıkların
bütün dinlerden kovuldum bütün ülkelerden bütün yüreklerden kovuldum hangi tanrıya sığınsam yaramın merhemi yok
biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden yeni bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı sevdalı bir kuş yükleyip kanatlarına acılarımı alıp gitsin beni buralardan
hamuru çürümüş dostluğun, vefanın, aşkın vefasız mevsimlere bırakma beni ey kalbim ağlatma beni sevda kapılarında kahpe kapılarında eğme boynumu kurşunlar sıkılsada canevime çiğnetme yoksulluğumu ayaklar altında bırak başım dik, içim ezik kalsın onurlulara mahsus bir makamda ağırla beni satılmışlığın, alçaklığın, ihanetin ortasında koma
biliyorum bu düş sığmaz kirlenmiş sokaklara bu sevda sığmaz bakmayın gözlerime nasıl saklarım yüreğimdeki incinmişlikleri kınalı bir kelebek konunca saçlarıma
ah! Benim de hayallerim vardı baharlarım vardı, yazlarım vardı kuşlar göçüp gitti yüreğimden gökyüzüm yaralı kaldı bir isyan giydirip gözlerime dipsiz uçurumlara yuvarladım umutlarımı
aşk diyordum talan oldu, yalan oldu ömrüm tınısı kırık bir keman sızısıyım artık yok gideceğim başka bir liman bak duruldu işte bulanık denizler haydi toplan vakit tamam toplan gidiyoruz ey kalbim boşalsın ince duygularımın sırtındaki yük
paranın sevgiye ihanetini gördüm insanın önünde diz çöküp ibadetini dünler harabe yarınlar umut değil hüznün neresinden dönsem, kırgınım yıllarım HAYALLERİMDE KALDI ÜZGÜNÜM.....
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
19:18:35
|
|
|
uzun ama okumanızı tercih ederim gönül dostları
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
20:42:33
|
|
|
Çok güzelmiş gönül dostu...
biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden yeni bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı sevdalı bir kuş yükleyip kanatlarına acılarımı alıp gitsin beni buralardan
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
20:44:18
|
|
|
merhaba arkiler nasılsınız ellerinize sağlık
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
21:01:08
|
|
|
Gelirsin Diye
Seni bekliyormuşum, Gelirsin diye, Yüzümü hiç ekşitmezmişim, Başkalarından duyarmışım, Umut edermişim sürekli, Gülümsermişim.
Şiir gibi değil mi bana dokunuşun? Her zaman aklıma gelen şu gibi ellerinle, Sıcak şu gibi ellerinde bir kurşun Yüreğime girerken Şiir gibi değil mi yokluğun.
Şiir gibi değil mi? Beni vuruşun Beni vurmuşsun Seni bekliyormuşum Gülümsermişim.
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
21:23:40
|
|
|
Çok kahpe şu dizeler
Çok kahpe şu dizeler Esir ediyor sana yüreğimi Aşkı yazıyor Sevgiyi Seni yazıyor Çok kahpe şu dizeler Ne sana ulaşabiliyor Nede sensiz oluyor Çok kahpe şu dizeler
Kibar Tavasav
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
21:33:28
|
|
|
En Sevdiğin Mavi
Hangi terazi tartabilir yüreğini, Masumiyetin hep galip asabiyetine. Bir dokunsam gözlerine, Biliyorum; İlk yalanın ben olurum. Hadi serbest bırak artık, Avuçlarındaki tutsak mavileri, Bir an olsun düşünme bile. Göreceksin, Yeterki bir dokunayım ellerine, En sevdiğin mavi ben olurum...
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
21:46:23
|
|
|
Bu bir haykırış öyküsüdür kalbi kalem tutan, yüreği kılıçtan keskin, silahı yürek olmuşlara;
Sönmeyecek andımız yorgun akşamlarda içimizden coşarcasına haykırdığımız Sevgi bitecek barışa gebe topraktan tütün yerine dikilen Bağ bozumu sancıları çekecek kepelek dünya Bir kılıç ucunun bir kılı böldüğü gibi bin gecede, bin parçaya Binlerce yürek hep bir ağızdan gürleyecek bulutların sızlanışlarında Barışa yürüyecek serildanlar Yer inleyecek kardeş türkülerinin sazlarında Umuda koşacak özgürlük her adımında Bosna koyulacak çocukların ismi Filistin kumlarında ve ırakta barışa açılacak kollar omuz omuza Mavi güneş doğacak bir gün dünyanın gözlerine Mavi kar yağacak dizelere Mavi gözler, denizler Mavi giyilecek bayramlarda
Susma gönül, usunun depreştiği kuzucuk şarkını söyle Kızılcık çiçeklerinin dikenleri elime batar gibi batmışsın aşkın içine Mavi konuşacağım sana Mavi dökülecek süpürge saçlı sevgili için göz yaşlarım hüzünlü şarkılarda Bir tespih ipine dizilir gibi dizilecek dizgin tutmayan tutkularım boncuk boncuk semaya Mavi yol umudumdur Mavi dünya yolum Mavi sevgi tuttuğumdur Mavi boyalı evim Mavi gözlü sevgilim Mavi mavi üç tarafı çevrili denizlerle yurdumdur Başım kesilsin boynumdan bir taşına, ormandaki ağacına, dağına, kuşuna Bir kurşun döksün içimde var olan her şeyi isterse bir yaprağına
Cumhuriyet bayram olsun, hürriyet yetmişbin yıl yetmiş milyonun olsun Barışa koşsun özgürlük bütün dünyada Barışa koşsun sevgiler Biliyorum Mavi barış doğacak evrenin en süslü ve en güzel yaşam kılınan gezegeninde Mavi olacak umutlar Mavi doğacak çocuklar Mavi yağacak karlar mavi mavi Ben maviyim Sen mavisin Aşklar mavi Mavi giyeceğiz bayramlarda En güzel mavilikler sizlerin olsun Gözlerinizden dökülsün maviler pırıl pırıl Yürekler dolsun mavi Yürekler doğsun mavi Yüreğim coşsun mavi mavi Yaratılmış bütün maviler sizlerin olsun
`` DÜNYADA MAVİ BARIŞA SELAM OLSUN `` Kibar Tavasav
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
22:27:10
|
|
|
GÖLGE AŞKLAR KUARTETİ
Gün döndü sevda yüklü kanatlara
Döküldü tan kuşku sürgünlerine…
Bir sevda yankılanır hazan düşlerimde
Rüzgar yalarcasına geçer kıraçlarımı
Dönemeçlerimde giz sevdalar
Titremelerle girilmiş koyunlarda şüphelerim
Bilirim ki
Aşk ötesidir uzanışlarım…
Dolunay ürküsü nazarların
Gölge aşklar kuarteti misali
Yoksul davul vuruşlarıyla
Damla damla hazana dönüşen aşk
Gecenin sabaha selamı gibi
Baharda çiçek olur konfetiler
Kamelyalarım sarar sevda sürgünlerini
Manolya beyazlarında erer sukûta
Bu sevda
Açılan ellerin restidir…
Anarken şiir düşlerin oylumlarını
Pusulada mealsiz belli belirsiz sapmalar
Kuzey güney med cezirlerinin
Esaret ateşinde yalnızlıklar.
Çıkarırım tüm senfonilerden
Fa diyez yakarışları
Bilesin…
Aşk
Sadece aşk olmalı
Ataklarında vurgulu sazlar suskun
Ortada sadece kemane dansları salınmalı
Ay ağlamaklı
Yürek yitik
Sevda başıboş dalyanlarda
Havaysa aşka dönük…
Suyu ısınmış sazların
Titrek bam tellerinde örtülü sevdalar
Rakkas kıvrımlarında ayın dördü
Ebem kuşakları yıkmakta horonu
Dersin
Gecenin dönümü ayrılık
Sabah hasrete vuslat
Dersin
Bir gece uzantısı sevişmelerin
Yaprak sesleri akmış bahar gözlerine
Yüreği hala tutsak kuşku sürgünlerimin …
Işın ERGÜNEY
|
|