Gönderen | Mesaj |
|
16 Haziran 2008 Pazartesi
21:57:11
|
|
|
|
|
|
16 Haziran 2008 Pazartesi
22:02:31
|
|
|
teşekkürler yiğit senin şiirlerin kadar gzüel olmasada yinede sağol teşekkür ederim.
|
|
|
16 Haziran 2008 Pazartesi
22:19:30
|
|
|
ben tşkler ederim saygılar gül
|
|
|
16 Haziran 2008 Pazartesi
22:21:41
|
|
|
ben ikinizede tşk ederim canciğer kuzu sarmalarım harikasınız
|
|
|
16 Haziran 2008 Pazartesi
22:22:03
|
|
|
saygılar benden yiğit yorumların içinde ayrıca teşekkür ederim nasıl anlıyorsun beni anlamıyorum ve hep aynı noktadan yakalıyorsun çok teşekkür ederim.
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
10:28:50
|
|
|
Günaydın Elvan
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
10:40:21
|
|
|
arkadaşlar çok güzel paylaşımlarınız var.harika yazılarınız .tşkler böylesine duygusal paylaşımlar okuyyugunuz için elvan.gül yigit bey abdulllah bey çok düzzzeeelll bubnlar
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
10:49:44
|
|
|
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
11:02:42
|
|
|
Gün olur, bizim de yaşımız kemâle erer, günümüz ikindiye iner. "Dünyalardan öte bir dünya, ufuklardan öte bir ufuk gözle görünür hale gelebilir. Giden dünya, gelen ahirettir. Sırtımız dünyaya, yönümüz ahirete dönüktür. Bu susturulamaz bir his haline gelebilir. Olabilir... Güle oynaya gideriz ahiret menzillerine. Rabbimize inanıyor, rahmetine güveniyoruz. Sonsuz deerecede güzel dünyalar bizi bekliyor olabilir...İNŞAALLAH......!!!!!!!!!!!
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
11:05:27
|
|
|
tşkler elvan hoş paylaşımlar
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
11:09:30
|
|
|
sizlere bahar tadında sohbetler dileyerek ben çıkıyorum allaha emanet olunuz
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
11:11:41
|
|
|
SEN YOKSUN FAKAT BUGÜN YANIMDA OLACAKSIN ÇOK MUTLUYUM SEN YOKSUN DEMİYECEGİM BUGÜN.
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
19:37:19
|
|
|
YAVAŞ DANS
Hiç, mayıs direğinin çevresinde, danseden çocukları izledin mi? Ya da yere vuran yağmuru,dinledin mi? Hiç, bir kelebeğin ani uçuşunu takibettin mi? Ya da geceye doğru kaybolan güneşi gözledin mi?
En iyisi yavaş ol,. çok hızlı dans etme. Zaman kısa ve müzik susacak.
Uçan her güne doğru koşuyormusun? Nasılsın diye sorduğunda, cevabı duyuyormusun?
Günün bitiminde yatağına uzanıyormusun? Yüzlerce yeni koro beynine dolduğunda?
İyisi mi yavaş ol, çok hızlı dans etme. Zaman kısa ve müzik çok fazla sürmeyecek.
Hiç bir çocuga, o işi yarın yapalım, dedin mi? Ve sen kendi acelende, onun hüznünü gördün mü? Hiç dokunmayı kaybettin mi?
Hadi ölümle iyi bir arkadaşlık kuralım. Çünkü hoşçakal demek için hiç zamanın olmayacak.
İyisi mi yavaş ol, çok hızlı dans etme. Zaman kısa ve müzik uzun sürmeyecek.
Bir yerlere yetişmek için, çok hızlı koştuğunda, oraya varmak için, eğlenceyi yarı yarıya kaçırıyorsun, endişelenip acele ettiğinde.
Bütün günün boyunca, tıpkı açılmamış bir hediye gibi, uzaklara atılmış, hayat bir yarış değildir…
Onu daha yavaşa al, müziği duy, şarkı bitmeden önce…
ÖGRENDİM Kİ!
Yıllar sonra öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün, ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki... Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki... Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.
Öğrendim ki... Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek, hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki... "Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki... Sen tepkilerini kontrol edemezsen, tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki... Kahraman dediğimiz insanlar bir sey yapılması gerektiğinde, yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki... Bazı insanlar sizi çok seviyor ama, bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz, bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki... İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki.. Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki.. Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki.. Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirebilir.
Öğrendim ki..... Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki.. Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki.. Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki.. Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven ögrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki.. Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki.. Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki.. Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki.. İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki.. Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, firsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki.. Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
19:58:39
|
|
|
Günlerin ayların ne isimleri Gönder de hatırlat yok resimleri Unuttum unuttum tüm mevsimleri Kar nasıl yağardı anlat mektupta
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
19:59:14
|
|
|
Arıyı peteği bal özünü de Yeşili çimeni kır sözünü de Unuttum unuttum gökyüzünü de Kuş nasıl uçardı anlat mektupta
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
19:59:47
|
|
|
Kelebek rüzgara kızar mı bazı Dal dal öpüp de eder mi nazı Unuttum unuttum baharı yazı Gül nasıl kokardı anlat mektupta
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
20:00:28
|
|
|
Düşümde görürüm bazen anamı El açıp yalvarır dua bana mı Unuttum unuttum yaşlı babamı O nasıl yiğitti anlat mektupta
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
20:01:15
|
|
|
Beklerken hücremde sehpa sıramı Bir sızı gelip de yakar şuramı Unuttum unuttum yerim bura mı Er nasıl yutulur anlat mektupta
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
20:01:27
|
|
|
eyvalllah gönül dostu yüregine saglık
|
|
|
17 Haziran 2008 Salı
20:01:47
|
|
|
Anlat anlat çünkü hasretiyim bunların Ozan Mustafamda özlem yıllarım Unuttum unuttum biten yolları Son nasıl derler anlat mektupta
|
|