sevgi diyarı > Mesaj Panosu > ** ÖLÜMCÜL ŞİİRLER DOSYASI **

** ÖLÜMCÜL ŞİİRLER DOSYASI **


GönderenMesaj

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
2 Nisan 2008 Çarşamba 00:53:22
Ah kadınlar
bu toprağın üstünde ve de altında
"ölü" olanlardır onlar

hacizlidir geceleriyle günleri...
dünleri veyarınları
ağulu kadınlar
kah öldüler yaşa(ya)madan
kah yaşamak için
etlerini sattılar
sesleri/sözleri/türküleri.../
ve de kaderlerikara kadınlar
yaralar açtılar yüreğin dehlizlerinde/gözlerimde an be an
umudu dağladılar

kadınlar.../"çok"kadınlar
gelinlikleri yaslı.../kefenleri "yok" kadınlar

hacizlidir ömürleri
yaralı her daim döşleri.../
düşleri yasaklı kadınlar

o kadınlara kader yazan yarım yamalak adamlar
her damla gözyaşında acımadan sustular

kadınlar.../"çok " kadınlar
hayatın baharında kanayan ağıttılar

ah kentin büyük adamları
anlamadılar yazdıklarımı
yazdıklarımla yargılayıp
suçlu saydılar kadınlığımı

tüm sorgular acımasızdı/yargısızdı tüm infazlar
kalemi suskuya sürüp
gören gözlerimi astılar

kırıldı kanadım.../kana`dım
belliki daha çok kanatacaklar

ah kadın.../hem "çok" hem de "yok"adın 

Arzu Eşbah
 

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
2 Nisan 2008 Çarşamba 00:57:04

ATEŞ BAHÇESİ
 
Gavur bir geceye bağışlamış yüzük parmağını / asırlar önce kadın...***
 
I

Dün

En mahrem anlarından birinde gecenin / ve olum uykusundayken neş’e

Umutlara boy boy kayıp ilanı yazılırken gazetelerde

Ve binbir parça olup binbir yana savrulurken hisler / fırtınalırın içinde / en içinde bir yerlerde

Yitiklere karıştı da merhamet /  arsızca sürgün verdi zulüm.
 
II

Bir kadın

Tuz basıp içinin acıyan yanlarına /  ve dokunarak kırıklarına yüreğinin

Sarmaladı karaya vuran düşlerini sımsıkı / uşudu

Ve sustu / dile gelip o sustukça / suçsuzluğunu yargıladı mahkeme salonları.
 
Yüreğindeki sızıya / bir mana aradı çok uzaklarda bir ana.
 
Ve kadın karanlığa bağışladı / gözlerinden firar eden her bir damlayı

Her bir damlada bir yıldız daha kaydı gökte

İşte bu yüzden / dipsiz kuyular gibi karanlıktı gök / dün gece yine.
 
İsyanın sesi oldu da ruhu / haykırdı bedene;

‘Bu kaçıncı yok oluşumuz bizim / bu Anka’nın kaçıncı yitişi

kaçıncı / dönüşüne sayfalar dolusu mektuplar yazışımız gülüşlerin’...
 
III

Son sayfalarına kitapların / ve şiirlerin son mısralarına

Acıyla aynı hizada yazıldı adı

Ve gün / karalar bağladı ilk ışıklarına

Acılarını kaldırıp bohçasına / isyanı avuçlarına aldı kadın...
 
IV

Ve kadının yüreğinde / çiçeğe durdu salkım salkım hüzün gülleri

Yangın yeriydi kadının yüreği / kadının yüreği ateş bahçesi...
  
***Usta Kalem Nehreyn’e ait bir şiirden alıntıdır.
 
Arzu Eşbah Küçükpınar

 

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
2 Nisan 2008 Çarşamba 00:59:16

Yitik Kadınların Ruh Kokusu
 
O dağlar ölüm kokardı

Kan akarken Murat Suyu / kan kokardı her bahar / Albahar Deresi.
 
Gece / çökmeye görsün bir kez ovaya

Kuşanıp tüm silahlarını cehalet

Başlardı yaşama hain pusular atmaya...
 
Ve gecenin / en savunmasız anlarında,

Kalleş bir namlu / namus için / namussuzca

Ölüm kusardı canlara...
 
Dedim ya

O şehirin / ölüm kokardı sokakları / yarım yamalak düşleri ölüm kokardı.
 
O şehrin kadınları bahar gibi değil / ölüm gibi kokardı...
 
2003 Muş
 
Arzu Eşbah Küçükpınar

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
2 Nisan 2008 Çarşamba 01:01:43
KAYIP UMUTLARIN KADINLARI




`Siz hiç tandır gördünüz mü? Ya tandırda yanmış bir kadın cesedi?
Çok şanslısınız çoookkk...

Sene Bindokuzyüzdoksandokuz, aylardan Aralık
Öyle bir sis çökmüş ki, o gün şehre,
Sabah bile kapkaranlık.
Vakitlerdense öyle bir vakit ki;
Uykuda merhamet, uykuda insanlık...
Bir onlar, bir Mecbure, bir de vahşek uyanık,
Dedim ya; Mecbure idi adı,
Soyadı ise bende saklı,
Otuzikisinde
Beş çocuk annesi,
Ve safaletin ikiz kardeşi Mecbure...
Nüfus kalabalık,
Ekmek pişecek çocuklara olsun diye katık,
Yakmış tandırı, hala uykudayken insanlık
.............................................
.............................................

Ve ekmek çocuklara değil,
Mecbure olmuş tandıra katık !!!
Kim yaptı asla bilinemedi,
Düşmüş dediler
Ama bu beni ikna etmedi...
Bir rivayete göre ise;
Namus temizlemiş vahşi yürekler
Sokup zorla tandıra,
-Önce kafasını sonra bacaklarını-
Ölene dek beklemişler,
Ben gördüğümde kömür gibiydi,
Tanınmıyordu zavallı bedeni,
Ne yüreğimden ne hafızamdan, hala silinmiyor Mecbure`nin o hali
Ölüm Allah`ın emri
Lakin;
Bırakın artık kadınlar eceli ile ölsün ey ahali ! !

1999-2003
Arzu Eşbah

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
2 Nisan 2008 Çarşamba 01:07:38

 

Bir İntiharın Anatomisi

Yine, aynı sac ayağı;
O uzak iklimde bir mezra,
kalleş bir keleş,
ve bir kız, henüz ondördünde.
anacığı ölünce amansız dertten,
kuzeni ile evermişler Zozan`ı aniden,
kız ondört, oğlan henüz onbeşindeyken.
bir gece ansızın evermeden evvel,
amcası almış tüm düşlerini Zozan`ın,
yıkmış tüm umutlarını,
yok etmiş yarınlarını,
üstelik anacığıda yokmuş artık, kucağına sığınacağı,
babası mı?
babası olanlara dünden razı ! !
karnında büyürken amcasının bebesi,
evermişler işte, kuzeni olmuş kocası,
gel zaman git zaman,
nefeslerin bile donduğu bir aralık sabahında
başlamış Zozan`ın doğum sancısı, ara ara
yirmi nüfusun yaşadığı iki göz odada
doğurmuş Zozan doğurmasınada
sesini bile çıkaramamış fıkara...
bir saat sürmemiş ömrü bebeciğinin
hain eller,
hiç acımadan ve hiç sızlamadan içleri
sokmuşlar onu Murat Suyuna,
ve beklemişler durmasını minicik yüreğinin...
açıp gözlerini bakamadan daha dünyaya,
gömülmüş bebecik bu nehrin kenarında bir kuytuya,
yaşıtları oynarken sokakta,
dayanamamış Zozan`ın yüreği tüm bu acılara
bir keleşin kucağında,
bırakıvermiş kendini,
anacığının koynuna...
ayın ondördü gibiydi yüzü otopside, açık gözleri hala aklımda ! ! !

DEMRE
2003

ARZU EŞBAH





Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
3 Nisan 2008 Perşembe 03:39:26

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
3 Nisan 2008 Perşembe 03:43:48



 
BENİ BAYKUŞLAR ÖLDÜRDÜ



BENİ SEN DEĞİL BAYKUŞLAR ÖLDÜRDÜ.. Bir akşam alacasında, mavi bulutlara karılarak gitti gözlerin... Yorgun ve suskun bir yüreğim kapkaranlık bir derinlikte...Apansız vurgunlara susuyor...Susuyor şu ağaçlar, kaldırımlar, insanlar ve koca bir kent susuyor... GİTMEK ZAMANIDIR BURALARDAN BAYKUŞLAR EYLEME GEÇTİ...
AH MARALLARIN GÖKÇESİ BENİ SEN DEĞİL, BAYKUŞLARIN UĞRUSUZLUĞU ÖLDÜRDÜ...
Gözlerim ateş ve su içinde. Işığını saklayan bir sabah gibi... Andolsun okuduğum kitaplara, alıp verdiğim soluğa, şu dağlara ve gökyüzüne andolsun ki... Gök onay verdi, yer yaşattı beni... Ve sanaydı adımlarım, izdüşümüm sanaydı...
AH MARALLARIN ECESİ CEREN, BENİ SEN DEĞİL BAYKUŞLARIN ÇIĞIRTKANLIĞI VE SENİN SUSKUNLUĞUN ÖLDÜRDÜ...
Issız ufukları çizerdin gözlerinle. Sonra yüreğimin korlarına düşerdin bir kar taneciği gibi... Soyunur çiçek olur dizelerime girerdin.. Dokununca içimdeki ateşe ve gezindikçe dudaklarında sevda sözcükleri... Yüreğime sığınır orada bulurdun esenliği...
AH CEREN, GARİPÇE CEREN; BENİ SEN DEĞİL BAYKUŞLARIN KAPANMAYAN GÖZLERİ VE SENİN BİTMEYEN DUYARSIZLIĞIN ÖLDÜRDÜ...
Ateşin, arayışın, umudun, duygunun, visalin ve vuslatın içi güven dolu sarnıcıdır sevgiler...
Damla damla birikir, bir çıngıda tutuşur ve dirili... Dirilir unutulmuş sevdalar, bir özge anışla dirilir... Ama sevdaları öldüren yalandır.
Yalanlardır Maralların Ecesi...

Yalanlardır...
Yalanlar... Ben işte böyle öldüm.
DDDD

 

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
3 Nisan 2008 Perşembe 12:57:14
yasmin sen ne güzel bir insansın iiki geldin kendini sevdirdin bizlere bir güzellik kattın paylaşımlarla sevgin sevgimizdir

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
7 Ekim 2008 Salı 04:10:22

 

ÖLÜM,BEN ONU CiCEKLERLE GiDERKEN GÖRDÜM
ÖLÜM,BEN ONU YASAMLARI BiLERKEN GÖRDÜM
OBUR DOYMAZLIKLARIN OBUR AÇLIKLARINDA
ÖLÜM,BEN ONU VARLIKLARI SİLERKEN GÖRDÜM
AMA BİRDE SEVGİNİN VE YÜREGiN ÖNÜNDE,
ÖLÜM,BEN SENi UTANÇ iLE TiTRERKEN GÖRDÜM...


Ö.ASAF
 

Sayfa:1 - 2İlk sayfa « Geri · İleri » Son sayfa