Gönderen | Mesaj |
|
Işık(düş sokağı (Işık)
1237
|
|
9 Eylül 2005 Cuma
20:05:21
|
|
|
Müziğin kıvraklığı ilk kez yansıdı gözlerinden gözlerime. Bunun ne anlama geldiğini farkettiğimde sana mühürlendi kalbim. İlk ve tek sana. Gri dünyamın puslu arka sokaklarındaydım seni gördüğümde.
Herşey değişti seninle beraberken. İlk kez yaşadığım nehir mavisi, kıvılcımlar halinde aktı senden bana. Bulut olup uçan ruhumu sen tanıdın ilk kez.
Tenime sığmadı ruhum, ilk firarımı seninle yaşadım kimsenin keşfedemediği altın sarısı yolda.yaşanası bu duygudan kimse alamadı beni ne senleyken nede sensizliğin çevresinde kıvranırken. Tüm dünyamı yarattın ama giderken alamadın onu benden. Senden bana kalan bu büyük miras şimdilerde kimselerin yaşayamıyacağı kadar gerçekti. Ama yalan olacak kadar efsanevi yaşadık biz.
Belki bir rüyaydın yaşamak istediğim ama o zaman dokunabilirmiydim kalbine. Hissedebilirmiydim senin uçsuz bucaksız masalsılığını? Kemanın sesi kulaklarımda hala ilk günkü gibi. O an önemli olan ne düşündüğüm değil ne düşünmediğimdi. Yalan diyenlere tek sözüm var yalan değildi yalındı. Bir gecede girip rüyama sabah doğru uğramamak üzere çıktın.
Ellerim seni kaybettiğimde değil hissettiğimde yandı. Zaman her an yeni bir aşk doğururken saniyeler örttü kalbimin üstünü. Seni unutturmak için yarışa girdi akreple yelkovan ama faydasızlıklarını ben anlattım şiirsi bir dille.
Seni unuttuğumu sanan herkese bizim sokakta köşe başındaki durakta anlattım senliğimi tüm hırsımla. Gizli bir iletişimdi kalplerimizin türküsü ama hiç ekmek kokmadı hep sen koktu. Sen öyle değerliydinki yaşamak için suya değil sana ihtiyaç duydum hep. Şarabın haramı elmanın yasağı senle başladı senle bitti. Dalgalı saçlarından dalga dalga yaydın aşkımızı. Yeşil sende can buldu ama giderken götürmedin renklerini.
Götürmeyi unuttuğunu söylediler hiçbirşeyi unutmaz çünkü aşk unutulmaz, unutturmaz dedim. Sen onu kaybettin dediklerinde cevabın aşk kaybedilmez kendi içinde kazanılır kimseler bilmeden dedim. Zifir saçlarım üstüne beste yaptığında artık siyah değillerdi. Senin her dokunuşunda şöminedeki ateşten değil kalbimdeki ateşten kızıla döndüler.
Aşk kızıla vurdu saçlarımı. Bazen ben bile şüphe ederken sonsuz aşkın gerçekliğinden içimdeki sen verdin cevabını. Aşktan şüphe edilmez aşk şüphecidir doğru olmayana yanaşmaz dedin. Hatırlıyormusun diye sorsam cevabını biliyorum; aşk hatırlanmaz aşk herdaim yaşanır derdin. Aşkı biliyormusun sen dediler aşkın kullanma kılavuzu yoktur bilirsin anlatamazsın bazende yaşarsın karşındakine yaşatamazsın dedim. Yaşanmışlık yada bilmek değildi önemli olan sonsuzluktu tek gerçek o an ve diğer tüm anlarda.
Aşktan korkarmısın deseler aşktan korkulmaz ki yaşamayanlar korkutur insanı derdim. Sevmek kolaydır diyenlere ise sevmek kolay değil ızdıraplı yoldan gerisini görebilmektir kolay değildir dedim.
İçime öyle bir yer yapmışsınki senin ateşin bile eritemedi orayı. Ağlayan gözlerimden akan yaşlar tüm şehri ıslatıp evsizleri korkuttuysada benim içimdeki sana zarar vermedi. Çelişkiler hayatımın anlamı olmuşken senin yokluğun onların en anlamlısı oldu. Olmayan mermiler sana saplanırken hiç korkmadım seni kaybetmekten, senin ciğerlerinden akan kan benim gözlerimden boşaldı.
Hiç korkmadım hislerimin solmasından. Sadece kendimi kaybetmek sana ulaşamamaktan korktum. Şükürki oda olmadı sen her nerdeysen korudun beni. Senide kendimide yaşatıyorum ikimize ait tek odalı kalbimde hiç meraklanma.
Şimdi eskiye döndüğümde bir tek şey görüyorum. Aynaya bakıp kızaran burnundaki sivilceyi sıkmaya çalışan kız gitmiş yerine aynaya her bakışında ruhuna senin yansıttığın ışığı görmeye çalışan ben gelmişim. Beni sen yaptığın ve geride bilinmeyen gerçekliği bıraktığın için çok teşekkürler..bu hediyeni yıldızlara yollamadın yalnızca inanması güç bir rüya yaptın?
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|